Emin Varol/ANKARA
AKP’nin ayrıcalıklı bürokratlarından olan eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan, nihayet Meclis’e geldi.
MİT Müsteşarı olarak, Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu ile 15 Temmuz Araştırma Komisyonu’na gelmeyi ve ifade vermeyi reddeden Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı olarak ilk kez Milletvekillerinin karşısına çıktı.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muhalefet milletvekillerinin sorularına muhatap olan Fidan, sert eleştirilerin de hedefi oldu.
Özellikle, CHP İstanbul Milletvekili, eski Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın konuşması, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı terletti.
Sarayın Basın Müşavirini, Büyükelçi atadınız
Deneyimli diplomat Namık Tan, konuşmasının başında Dışişleri Bakanlığı’ndaki “meslek dışı büyükelçi atamalarını” eleştirdi.
“Meslek dışı atamaların yanlış olduğunu söylemiyorum; Yeter ki o kişiler bu görevi kaldıracak liyakate ve ağırlığa sahip olsun.
Cumhurbaşkanlığı sarayında basın danışmanlığı yapan birisinin büyükelçi olarak atanması Bakanlık içerisindeki huzuru bozar.
Bugün Washington’a meslek dışından birinin, örneğin Muhtar Kent’in tayin edildiğini farz edelim; Muhtar Kent, Amerika’da zirveye çıkmış bir Türk olarak Beyaz Saray’a çok daha rahat ulaşabilecek ağırlığa sahiptir.
Washington’a örneğin Muhtar Kent gibi bir kişinin yerine hangi gerekçeyle eski bir siyasetçiyi atamayı tercih ettiniz?
Türkiye’nin yurt dışındaki büyükelçilerinin, mesleğin dışından gelenlerin, siyasi atamayla belirlenmiş olanların sayısı 22’ye ulaştı.
Merkezde Genel Müdürlük seviyesindeki 30’a yakın makamın 10’u sizin de katkınızla meslek dışı kişiler tarafından yürütülüyor.
Meslek dışı atamaların bu kadar çok olmasının ve mesleki müktesebatı bulunma yan, liyakati ve ehliyeti sorgulanabilecek kişilerin siyasi mülahazalarla bu makamlara getirilmesinin görevdeki diplomatlarınızın çalışma şevkini ciddi anlamda kırdığını en iyi bilen sizsiniz”
Cezayir büyükelçisi, tehdit ve yaralama suçlusu…
CHP’li Namık Tan, “öyle atamalar yapılmış ki eleştirilmeyecek gibi değil” diyerek bu atamalara örnekler verdi:
“Cakarta Büyükelçiliğine atanan eski AKP Milletvekili, tarafsız bir bürokrat gibi davranmak yerine, büyükelçi olarak kullandığı resmî Twitter hesabından, partili arkadaşlarını kutluyor.
Libya’ya büyükelçi olarak atanan şahsın özgeçmişi ne internette ne de herhangi bir yerde mevcut değil. Bu bilgi sanki internetten özellikle sildirilmiş.
Cezayir'e büyükelçi olarak atanan eski Cumhurbaşkanı Danışmanın adli sicil kaydında tehdit ve yaralama suçları olduğu iddiası yer alıyor.
Bu atamaların nasıl yapıldığına baktığımızda daha vahim bir durumla karşılaşıyoruz. Dışişleri Personel Genel Müdürü Bakanlık dışından.
Bakanlığınızdaki kilit bir makama dışarıdan atama yapıyor ve kurum içindeki aile ortamına müdahale etmiş oluyorsunuz. Üstelik Bakan Yardımcılıklarından birine de uzun süredir siyasi atama yapılıyor.”
Bakan, mülakat sınavına katılmış
“Bu durum Bakanlığın iç huzurunu bozduğu gibi siyasi baskıya, mobbing uygulamalarına da zemin hazırlıyor. İktidarınızın ve bizatihi sizin Bakanlık kariyer memurlarına olan güvensizliğinizin sebebini lütfedip açıklamanızı istirham ediyorum Sayın Bakan.
Geçen hafta yapılan ve sizin de bizzat katıldığınız yeni meslek memuru alımı için yapılan mülakatta, Bakanlık heyetinde, sadece 2 kariyer meslek mensubuna yer verilmesine üzüntüyle şahit olduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dışişleri Bakanlığının zihinsel kodlarını değiştireceğiz” sözlerini hatırlatan eski Diplomat Namık Tan, “bu ifadenin anlamı nedir? Değiştirilmek istenen zihinsel kodlar neden sizi rahatsız ediyor? Bakanlığın kadrolaşma yoluyla siyasileştirilmesi midir? diye sordu.
Diplomaside içi boş, hamasi söylemlerle sonuç alamazsınız
Cumhur ittifakı iktidarının dış politika anlayışıyla, Dışişleri Bakanlığı’nın profesyonel kadrolarının iş yapma biçimlerinin uyumsuzluğuna dikkati çeken CHP’li Tan, şöyle devam etti:
“İdeoloji esaslı diplomasi, zaman içerisinde sizi, bütün sorunların tarafı hâline getirir; giderek yalnızlaşırsınız.
Tıpkı bugün Türkiye'nin yaşadığı gibi dostlarınızı ve müttefiklerinizi kaybetmeye başlarsınız.
Dış politikada içi boş, hamasi söylemleri kullanarak kitleleri heyecanlandırmakla sonuç almak mümkün değildir.
En büyük hatalardan biri de dış siyaseti iç siyasete, tabanın duygularına ve desteğine, ideolojik saiklere göre yapmaktır.”
Türkiye AB ilişkileri restleşme dönemine girdi
“Türkiye'nin Avrupa Birliği değerlerine meydan okuması, ilişkilerin geleceği için karamsar bir tablo yaratıyor. Türkiye -Avrupa Birliği ilişkileri artık iş birliği yerine restleşme dönemine girdi” diyerek konuşmasını sürdüren Tan, Dünyadaki genel algının, “Türkiye, mültecilerin geri kabulü konusunda Avrupa’yı haraca bağladı.” şeklinde olduğunu da belirtti.
“Oysa biz, Geri Kabul Anlaşması imzalandığında bunun karşılığında vize serbestisi talep etmiştik. Milyonlarca vatandaşımız neden iktidarın eksik ve hatalı politikaları yüzünden vize kuyruklarında perişan oluyor? "
Türkiye öfke nöbetleri geçiriyor
"Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'deki iktidara güvensizlikleri yüzünden vatandaşlarımızın sıradan seyahatlerinde “iltica ederler” korkusuyla vize zorluğu çıkarıyor.
Ülkemiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın keyfî tutumuna binaen tanımıyor.
Türkiye, ABD tarafından ciddiye alınmak isteyen, mütemadiyen tekrarlanan ulusal çıkar ve beka söylemiyle öfke nöbetleri geçiren bir ortak ve müttefik görünümü veriyor.
Dışişleri Bakanlığı diplomasi kurumudur, bakanlıktan yapılan açıklamalarda külhan beyi üslubu kullanmak Dışişleri Bakanlığına yakışmaz.”
댓글