Dibekli Han, hafta sonu önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Konusu “toplumsal belediyecilik” olsa da CHP’nin iç sorunları ortaya döküldü. Bunun nedeni de konuşmacı olarak, CHP Genel Başkan aday adayı Özgür Özel’in davet edilmesiydi.
Manisa Milletvekili Özgür Özel, “belediye başkanlığı” yapmadı. Geçmişte, Manisa’dan belediye başkan adayı oldu ancak seçilemedi. Dolayısı ile Özgür Özel’in “toplumsal belediyecilik” le ilgili bir tecrübesi olamazdı.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras hariç, diğer konuşmacıların, Ercan Karakaş ve Gazeteci dostum Gökmen Ulu’nun da sosyal demokrasi dışında belediyecilikle bir ilgilerinin olmadığını biliyorum.
Bu nedenle de söyleşi, CHP ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel üzerinde yoğunlaştı. Yaklaşık 5 saat süren söyleşide, ilginç anekdotlar vardı.
Bunlar bana göre önemli ayrıntılardı.
Özel’e “Sayın Genel Başkanım” dedi
CHP Genel Başkan aday adayı Özgür Özel’e ilk CHP eleştirisi, yine bir CHP’liden geldi.
Bodrum’da tatil yapan Kocaeli İl Meclis Üyesi, Özel’e “sayın genel başkanım” diye hitap etti. Sonra da “Değişimin ne olduğunu neden açıklamıyorsunuz? Bu kaos ortamında insanlarda yılgınlık var. 8 dönem milletvekilliği yapanlar, bulunmaz bir şey mi? Hiçbiri ön seçimle gelmediler. Delege oyunları ile geldiler. Üyeleri düşünmüyor musunuz?” diye sordu.
Özgür Özel kızdı, Ahmet Aras azarladı
“Toplumsal Belediyecilikle” ilgili bir söyleşide, halka açık bir platformda, hem de bir partilinin, CHP’yi eleştirmesi Özgür Özel’i sinirlendirmişti.
Özel, meclis üyesini önce, “Kamuya açık bir yerdeyiz. Burası onun yeri değil” diye uyardı. Ardından da “CHP üyeleri bu meseleleri, ilçe- il danışma kurullarında konuşur, tartışırlar. Bunları ilçe kongrelerinde konuşmanız lazım”diye ekledi.
Ahmet Aras: “AKP’de söyleseniz, dayak yersiniz”
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise daha çok sinirlenmişti. CHP’yi eleştiren partiliyi, “burada, grup başkanımıza çok rahat bir şekilde, hatta biraz da saygısızca sorular sorabiliyorsunuz” diye eleştirdi.
Aras şöyle devam etti:
“Hadi bir AKP-MHP toplantısında böyle bir şey yapmayı deneyin bakalım. Dayak yiyerek çıkarsınız bu sokaktan. Biz AKP değiliz. İşte o yüzden biz CHP’liyiz. Bizler sosyal demokrasiyi benimsemiş, insan ilişkilerine saygılı bir partinin üyeleriyiz, neferleriyiz. “
Kocaeli İl Meclis Üyesi, Ahmet Aras’ın bu sözleri üzerine “bana mı saygısız diyorsunuz?” diye sordu. Ancak Bodrum Belediye Başkanı tartışmayı uzatmadı.
Aras, “Büyük dönüşümler, tepeden değil yerelden başlar”
Başkan Aras konuşmasının devamında, CHP’deki değişimin yerelden başlaması gerektiğini, gerekiyorsa ilçe ve il yönetiminden sonra parti meclisinin organize edilmesi gerektiğini anlattı.
“Büyük dönüşümler, tepeden değil yerelden başlar” diyerek sözlerini sürdüren Bodrum Belediye Başkanı, şunları kaydetti:
“Biz hep bir lider gelsin de bizi değiştirsin, dönüştürsün diye bekleriz. Allah bize Atatürk’ü vermiş, ondan sonra hep bir Atatürk bekliyoruz. Sosyal demokrat belediye başkanları, parti ve Atatürk’ün ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, hukuku savunan bir çizgideyiz. Bu bizim manifestomuz. Biz AKP değiliz, değişimin dönüşümün buradan başlaması gerekiyor.”
“İktidarın ciddi baskıları altında çalıştık”
Ahmet Aras konuşmasında, Mart 2024 tarihindeki mahalli seçimlere 7 ay kala, Bodrum’da geçtiğimiz 4 yılın muhasebesini yaptı.
“Ciddi baskılar altında, çok zor bir süreçte görev yapıyoruz” diyen Aras, AKP iktidarının, CHP ve muhalif belediyelerin imkanlarını kısıtladığını, görevlerini engellediğini, dışlayıcı bir tutum takındığını anlattı. Aras, alt yapı sorunlarının dayanılmaz hale geldiğini, kamu arazilerinin sermayeye teslim edildiğini belirtti.
“Cumhurbaşkanı 3 yıldır imzalamıyor”
Bodrum’da yaşanan susuzluğun sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu vurgulayan Bodrum Belediye Başkanı şunları söyledi:
“Su alt yapısı için Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 215 milyon euroluk projesi, 3 yıldır Cumhurbaşkanı’nın masasında bekliyor, imzalanmıyor. Bu proje, bugün yaşadığımız su, alt yapı, kanalizasyonun çözümü içindi.
Ama bu zulmü bize değil, kendi halkına yapıyor. Muğla’da bugün yaşadığımız susuzluktan biz sorumlu değiliz. Her gün hukuk mücadelesi veriyoruz. Ancak, cephe o kadar çok ki, bazen çaresiz kalabiliyoruz. Akbelen’de olduğu gibi. Her gün yeni bir iktidar kriziyle karşı karşıya kalıyoruz.”
Aras, konuşmasının sonunda bir de itirafta bulundu:
“Geçen süreçte, maalesef, sivil toplum kuruluşlarıyla sorunları tartışmadık, çözüm yolu aramadık.”
Comments