top of page
Writer's pictureEmin Varol

Vur de vuralım. Öl de ölelim…



AKP grubunun tribünleri, bu sloganla inledi. 


“Vur de vuralım. Öl de ölelim”


Grup salonuna girdiği anda Erdoğan’ı coşku ile karşılamak isteyen partililer, yarı beline kadar sarktıkları balkonlardan bu sloganı atıyorlardı.


İstanbul Bağcılardan gelen AKP’li gençlerin “yumuşama” siyasetinden haberleri yoktu. Veya “yumuşamak” istemiyorlardı.


AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 45 dakika süren grup konuşması sırasında aynı sloganı defalarca tekrarladılar.


Allahı var.


Erdoğan, “Vuralım-Ölelim” sloganı atanlara “durun” demedi. Ama, Özgür Özel’in başlattığı “yumuşama” sürecine sadık kaldı.



42 dakikalık konuşmasında CHP’yi ağzına almadı.


CHP’nin kurumsal kimliğine tek bir söz söylemedi ve genel başkanına da hakaret etmedi.  


AKP grup salonunun duvarları tanıktır. 


21 sene boyunca, “Eyyyy CHP” diye seslenen Erdoğan CHP’yi, “çarpık zihniyet” olarak tarif etmiş,  “darbeci” olmakla ve “terörle” suçlamıştı. Her grup konuşmasında CHP’yi hedef almış, CHP’nin “Türkiye üzerinde hesabı olanların kullanabileceği aparat” haline geldiğini iddia etmişti. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na söylediklerini ise hiç saymıyorum…

21 yıldır, “gerilim ve kavgadan” nemalanan AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “değiştiğine” inananların sayısı oldukça az.


Ancak grup konuşmasındaki “üslubu” dün itibariyle değişmiş gibi göründü.





 “Hiçbir zaman kutuplaşmanın tarafı olmadık.”



21 yıllık iktidarı süresince muhalefet liderleri ile bir kere bile oturup konuşmayan, yan yana gelmeyen ve TV ekranlarına çıkmayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hiçbir zaman kutuplaşmanın tarafı olmadık” diyerek grup konuşmasına başladı.


Türkiye'de siyasetin yumuşamaya ihtiyacı olduğunu savunan Erdoğan’ın şu sözleri, yeni dönemin tarihine geçti: “Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır. Ama olmasını istemiyoruz. Dört yıl gerilimle değil hoşgörüyle geçsin…”


AKP Genel Başkanı Erdoğan, Meclis’ten ayrılmadan önce de ilk kez gideceği CHP’yi ne zaman ziyaret edeceği konusunda tarih vermedi. Sadece “yakın bir zamanda” demekle yetindi.  




Ayakta alkışlandı



Konuşmasında 31 Mart seçim yenilgisine değinen Erdoğan, parti grubuna bir yandan “moral” verdi, diğer yandan “sopa” da gösterdi. AKP grubu da 31 Mart yenilgisini üzerinden atması için kendisini alkışa boğdu. Defalarca ayağa kalkarak alkışladı.


Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin “güvenoyu” olmadığını söylediği konuşmasında, partide ve hükümette yorulanların yerine yeni atamalar yapacağını hatırlattı. Konuşmasının büyük bir bölümünü dış politikaya, İsrail ile Gazze’ye ayırdı. Dış politikadaki görüşmelerini grup salonundaki beyaz perdeye de aktardı.




Erdoğan’ın sağlığı ve hareket yavaşlığı




Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ağır hareketleri, merdiven çıkarken zorlanması ve tutunacak bir yer araması, kendisini izleyenlerin, sağlığı ile ilgili tartışmalarına da neden oldu. Gerçekten 70 yaşına gelen Erdoğan’ın hareketleri ağırlaşmıştı. Konuşmasında ve sesindeki canlılık, vücuduna yansımıyor gibiydi.  Devlet Bahçeli gibi ağır ağır yürüyor, merdiven çıkarken zorlanıyordu. Trabzanlara tutunarak kürsüye çıkan Erdoğan, eskisi gibi elini uzatıp, grup başkanvekili Özlem Zengin ile yardımcılarının elini sıkmadı. Sadece elini kalbine götürerek onları selamladı.


Böylece, Erdoğan’ın CHP’yi eleştirmediği tarihi bir grup toplantısı yaşanmış oldu.


59 views0 comments

Comments


Copyright©
bottom of page